26 Mayıs 2018 Cumartesi

Fenerbahçe'nin Tarihi Seçimine 1 Hafta Kala

Hiç yorum yok:
Tüm kamuoyunca bilindiği üzere Fenerbahçe gerçekten tarihi bir seçime gidiyor. Gerek adayların büyük isimler olması gerekse de Fenerbahçe'nin içinde bulunduğu durum seçimin önüne tarihi kelimesini getirmeye yetiyor. Taraftar çoktan seçimini yapmış gözükse de son sözü söyleyecek olan kongre üyelerinin, taraftarın sesine ne ölçüde cevap vereceğinin önemi de seçimin "tarihi" olmasının bir başka boyutu. Ben de mevcut yönetime TAMAM diyen biri olarak belli başlıklar altında kendimce bu olayı değerlendirmeye çalışacağım.

Mevcut Yönetim Neden Yetersiz?
Şahsi düşüncem; Aziz Yıldırım ve yönetiminin Ersun Yanal'ı kamuoyu önüne atıp itibarını zedeledikten sonra göndermesinin ardından, takımın başına İsmail Kartal'ı getirmesi ile karanlık dönem başlamış oldu. Tam istikrar yakaladığımızı düşünürken, tarihin en erken şampiyonluğunu yaşatmış, oyun olarak taraftarını son derece memnun eden bir anlayışla sahada olan Fenerbahçe, yine tek kalemde 2011 şampiyonluğu sonrası bana göre lig için yetersiz olan Aykut Kocaman dönemi futboluna döndü. Sahada baskın olan taraftan, rakibe göre şekil alan Fenerbahçe takımına dönülmesine izin vermek büyük bir yanlış oldu. Ardından taraftarlara yaptırımlar başladı. Okul Açık tribününün kapatılması, maça gelen taraftarların turnike girişlerinde kombinelerinin iptal edildiğini öğrenmesi; taraftarın da Fenerbahçe'den kopmaya başlamasına sebep oldu.

26 Nisan 2018 Perşembe

Netflix Parantezinde 4 Dizi

Hiç yorum yok:
Selamlar sayın hayaletler. Hayaletler yazıyorum çünkü okuyan ya da okuyacak vardır umarım. Bu yazıda belli ölçüde Netflix övüp, bu platform üzerinden izlediğim 4 diziye kendimce kısaca değineceğim. Yeterli bir giriş oldu sanırım. O zaman başlayalım...

Neden Netflix?
Basit efendim, hizmet yüzünden. 2 yıl önce illegal dizi sitelerinden birinde Daredevil izlemeye başlamıştım. Dizi mükemmel fakat bu kısmı Netflix'e değinmek için yazdığımdan diziyi değerlendirmek yerine beni Netflix denemeye iten sebepleri yazacağım. 1 ayı geçen bir süre öncesinde Netflix hesabı oluşturdum ve 1 ay ücretsiz hizmetten yararlanmaya başladım. Başlıkta ve giriş paragrafında bahsettiğim gibi bu süreçte de 4 tane dizi izledim. Bu diziler sırasıyla Punisher, La Casa de Papel, Jessica Jones ve Narcos. Süreç boyunca Netflix'i; laptop, smartTV ve telefonda deneme fırsatım oldu ve en amatör bilgimle yazıyorum ki verdikleri hizmet hoşuma gitti.
Biraz daha açarsam birçok içerik barındırıyor ve bu içeriklerin çoğunu istediğiniz dil seçeneğinde izleyebiliyorsunuz. Takılma problemi hiç yaşamadım. Bu, benim için en önemli sebep. Çünkü kendiniz için seçip keyifle izlemeye başladığınız dizinin ya da filmin en heyecanlı yerinde takılmaya başlaması yahut takılmaması için görüntü kalitesinin uzun süre düşmüş şekilde izlemeye devam etmek benim için ne kadar sinir bozucu bir durum hayal dahi edemezsiniz. Paragraf başında Daredevil'i normal bir dizi sitesinden izlediğimi söylemiştim ve gecenin bir köründe diziyi izlerken yaşadığım takılma sorunu bana bir HDD bir modem ve kolumda 1 haftalık ağrıya patlamıştı. Hatta baktım ki iş böyle olmuyor sitenin kaynak kodlarına girip video dosyasının adresini alarak geride kalan tüm bölümleri indirdim ve diziyi bu şekilde tamamladım.
Birkaç artı özellik daha söyleyecek olursam; reklam yok ve arayüzü güzel. Intro'yu atla gibi detaylar da insanın hoşuna gidiyor. Yani seçtiğiniz içerikle baş başa kalıyorsunuz. Hizmet güzel olunca da aylık verdiğiniz 28 TL'de gözünüz kalmıyor.
Üf, ne övdüm be parasıyla övdürseler bu kadar övmezdim.

Şimdi dizilere geçelim...

9 Mart 2018 Cuma

Askerliğ(im)e Dair

Hiç yorum yok:
Selamlar, yazıyı yazma amacım hem ileride açıp tekrar okumak, belki denk gelir de okuyan olursa onların da hislerine tercüman olmak ve askerlik boyunca gördüklerimi aklımda kaldığınca kayda geçirmek...

Askerlik şubelerinin duvarında yazdığı gibi ben de askerlik şubesinde tecilimi bozdurarak bir nevi başlamış oldum askerliğe. Muhtemelen hayatımda kararını kendim verdiğim ilk olay olabilir. Tabi bu noktaya gelene kadar da birçok dış etmen oldu. Zaten insan tecilini bozdurunca hem rahatlıyor hem de askerliği bir nevi o dakikadan itibaren başlıyor. Artık gideceğiniz yer ve zamanın açıklanmasını bekliyorsunuz. İşlemi yaptığınız tarihin uygun olduğu celp dönemine göre gideceğiniz zaman da az çok belli oluyor zaten. Ben, Ağustos celbi öncesi tecilimi bozdurdum fakat B grubu olunca Eylül ayının ortasına kaldım. 

11 Ocak 2015 Pazar

Film İzlerken Dikkat Ettiklerim

Hiç yorum yok:
Merhaba. Dönüşümlü çalışmadığım zamanlarda 2 gün tatilim olduğu için Cuma ve Cumartesi gecelerini film izleyerek geçiririm. Fakat yaklaşık bir buçuk aydır 08:00-17:00 çalıştığımdan ve sabah erken kalkmaya mecburen alışmış olmaktan dolayı günü çalışmamış olarak geçirsem de gözlerim saat 23:00'e doğru kapanmaya başlıyor. Ben de, madem bu hafta film izleyemedim ve yine erken yatıp erken kalktım bari konu hakkında blog'a bir şeyler yazayım dedim.

Aslında bundan iki buçuk sene öncesine kadar film izlemek benim için pek ergonomik bir olay değildi. Ne zaman ki laptop aldım o zaman bir cazibesi oldu. Şimdi film izlerken nelere dikkat ettiğime geçelim.

Laptop, battaniye, yastık... Motor!
Resim bobiler.org'dan alınmıştır. Tık.
Öncelikle bizim ilçede sinema yok. Bu yüzden filmi elde etmek için malum ortamları tercih ediyorum. İnternet'ten online izlemek de bana çok cazip gelmiyor. Filmi torrentten kaliteli bir şekilde indirmeden önce uyumlu alt yazısı olup olmadığına bakıyorum. Böylece hem gereksiz alt yazı araması yapmaktan hem de inmesi için beklediğim filmi çöpe atmaktan kurtuluyorum. Bu arada filmi indirmeden önce de kesinlikle gerek IMDb sayfasından gerek sözlüklerden filme dair -spoiler okumadan- bilgi topluyorum. Bunu yapmak da hayal kırıklığı yaşamamı önlüyor.

Şimdi izlemeye geçelim. İzlerken yorgun ve uykusuz olmamaya yani dinç olmaya dikkat ediyorum. Çünkü bazı kısımlarında gözlerimin kapandığı filmler oldu ve bu 2 filmin birinden hiçbir şey anlamadım. Özellikle bu durumda izlediğim The Prestige'den aklımda kalan çok az şey olduğu için geçenlerde filmi tekrar izledim ve bir kısım dışında filmin tamamını kaçırdığımı fark ettim. İkincisi ise Saving Private Ryan'dı ve filmin ortalarında gözümü açtığımda Tom Hanks tabanca ile uçağa ateş ediyordu. Kapatmak zorunda kalıp daha sonra bitirdim.
Filmleri alt yazılı izliyorum. Çünkü birkaç defa alt yazılı izledikten sonra dublajlı halleri çok abes geliyor. Sinemadan çok anlayan biri değilim fakat TV'de denk geldiğim Forrest Gump filminde Tom Hanks'e yapılan rezalet dublaj adamın sergilediği oyunculuğu tamamen silip atmış. Oyunculuk demişken, 5-6 kaliteli film izledikten sonra biraz seviye atlıyorsunuz. Sergilenen oyunculuklar, filmin müzikleri ve bazı yönetmenlerin tarzları dikkatinizi çekmeye başlıyor.

Ne tür film izlersin derseniz tür söyleyemem. Yazdığım gibi araştırıp bilgi edindikten sonra karar veriyorum.

Müzik demişken şuraya da Django Unchained filminin müziklerini bırakıp gidiyorum...